
Elinizin küçük ve yüzük parmak tarafında zaman zaman uyuşma, karıncalanma veya güçsüzlük mü hissediyorsunuz? Özellikle bilgisayar başında uzun zaman geçirdiğinizde, bisiklete bindiğinizde ya da el bileğinizi zorladığınız aktivitelerden sonra bu şikayetler artıyorsa, akla gelen ilk sorunlardan biri ulnar sinir sıkışması olabilir. Bizce bu konuyu ne kadar erken fark eder ve doğru bilgiyle hareket ederseniz, hem günlük yaşam kaliteniz hem de el fonksiyonlarınız o kadar iyi korunur.
Bu Yazıda Okuyacaklarınız
ulnar sinir sıkışması nedir?
Önce basitçe anlatalım: Ulnar sinir, dirseğinizin iç kısmından geçip elinize kadar uzanan, özellikle yüzük ve küçük parmağınızın his ve hareketinden sorumlu bir sinirdir. Bu sinir, el bileği seviyesinde “Guyon kanalı” adı verilen dar bir tünelden geçer. Çeşitli nedenlerle bu kanalın içi daraldığında veya sinirin üzerinde baskı oluştuğunda ortaya çıkan tabloya ulnar sinir sıkışması ya da Guyon kanalı sendromu denir.
Kısacası; sinirin rahatça hareket etmesi gereken tünel içinde bir engel, baskı veya daralma vardır. Sinir ne kadar uzun süre ve ne kadar şiddetli baskı altında kalırsa, his kaybı ve kas güçsüzlüğü o kadar belirgin hale gelir. Uyuşmalar başta hafif ve gelip geçici iken, zamanla kalıcı hale gelebilir ve ince el becerilerinizde bariz bozulmalar başlayabilir.
ulnar sinir sıkışması sebebi nedir?
Aslında tek bir sebep yok, ulnar sinir sıkışması çoğu zaman birçok faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkıyor. Yine de en sık gördüğümüz nedenleri birkaç ana başlıkta toplamak mümkün:
- Gangliyon kisti: Guyon kanalının içinde gelişen iyi huylu kistik yapılar, sinire doğrudan baskı yaparak sıkışmaya yol açabilir.
- Eski kırıklar ve travmalar: El bileği çevresinde daha önce kırık geçirilmişse veya bu bölgeye darbe alınmışsa, iyileşme sürecinde oluşan şekil bozuklukları sinir için tüneli daraltabilir.
- Tekrarlayan mikrotravmalar: Uzun süreli bilgisayar kullanımı, el bileğine yük bindiren sporlar (özellikle bisiklet, motor sporları, raket sporları), titreşimli aletlerle çalışma el bileğinde sürekli baskı yaratır.
- Romatizmal hastalıklar: Romatoid artrit gibi eklem ve bağ dokusunu tutan hastalıklarda, eklem çevresinde kalınlaşma ve ödem görülebilir; bu da sinirin geçtiği alanı daraltabilir.
- Damar problemleri: Ulnar arterde tromboz, anevrizma gibi sorunlar da kanal içindeki alanı daraltarak siniri sıkıştırabilir.
Bazen de tam bir neden bulamayız. Yani görüntüleme ve tetkikler yapılır, belirgin bir kitle veya kırık izi yoktur ama yine de sinir klinik olarak baskı altındadır. Bizce burada önemli nokta, günlük hayatta el bileğinizi nasıl kullandığınız ve vücudunuzun bu bölgedeki anatomik yapısıdır. Herkeste kanalın genişliği, kemik yapısı, bağ dokusu biraz farklı olabilir.
ulnar sinir sıkışması neden olur? Risk faktörleri
“Ben ne yaptım da bu hale geldim?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Tam olarak her zaman tek bir davranışa bağlamak mümkün olmasa da, bazı risk faktörlerinden bahsetmek lazım:
- Uzun süreli bilgisayar veya mouse kullanımı, bileğin kenarına yük bindiren pozisyonlar
- Sürekli gidon tutulan sporlar (bisiklet, motor, scooter, paten vb.) – halk arasında “gidon felci” denmesi boşuna değil
- Güç gerektiren, sık kavrama hareketlerinin tekrarlandığı işler (usta, işçi, marangoz, mekanik işler, el aletleri kullanan meslekler)
- Önceden geçirilmiş el bileği kırıkları, çıkıkları veya ciddi burkulmalar
- Romatizmal hastalıklar, diyabet gibi sinir yapısını hassaslaştıran sistemik durumlar
Özetle, el bileğinin iç tarafına uzun süre baskı yapan her pozisyon veya aktivite, zamanla bu bölgedeki siniri zorlayabiliyor. Hepimiz biliyoruz ki, vücut bir noktaya kadar tolere ediyor; ama sınır aşılınca sinir kendini belli etmeye başlıyor.
ulnar sinir sıkışması nasıl anlaşılır? Dikkat etmeniz gereken belirtiler
Aslında vücut bize çoğu zaman erken uyarı sinyalleri gönderiyor ama yoğunluk, iş temposu, “geçer şimdi” düşüncesi derken o sinyalleri biraz görmezden geliyoruz. ulnar sinir sıkışması belirtileri de tipik olarak hafif, aralıklı şikayetlerle başlar:
- Küçük parmak ve yüzük parmağın iç tarafında uyuşma, karıncalanma
- Uzun süre direksiyon, gidon, telefon tutunca artan hissizlik
- Gece uykudan uyandıran el uyuşmaları
- Elin iç kısmında zaman zaman yanma tarzında ağrı
İlerleyen dönemlerde bu tabloya güç kaybı eklenebilir. Kavrama gücünüz azalır, küçük objeleri tutmak zorlaşır, şişe kapağı açmak, anahtar çevirmek, düğme iliklemek gibi ince işler sizi yormaya başlar. Bizce en önemli nokta şu: Şikayetler sadece son iki parmak çevresinde sınırlıysa ve el sırtında belli bir alan korunmuşsa, bu tablo klasik bir ulnar sinir sıkışması ile uyumlu olabilir.
ulnar sinir sıkışması belirtileri nelerdir?
Biraz daha sistematik bakalım. Ulnar sinir, hem duyu hem de motor (hareket) fonksiyon taşır. Dolayısıyla belirtiler de iki ana başlıkta toplanabilir:
Duyu ile ilgili belirtiler
- Serçe parmak ve yüzük parmağın yarısında uyuşma, karıncalanma
- Bu bölgedeki dokunma, sıcaklık, ağrı hissinde azalma
- Uzun süre el bileğine yük binen aktiviteler sonrası hissizliğin artması
- Bazen elektrik çarpması, iğnelenme hissi
Motor (kas gücü) ile ilgili belirtiler
- Elin içindeki küçük kaslarda zayıflama
- Parmakları yanlara açma-kapama hareketlerinde zorlanma
- Küçük cisimleri kavrama, anahtar çevirme, düğme ilikleme gibi işlerde beceri kaybı
- Gelişmiş vakalarda “pençe el” görünümü (parmaklar avuç içine doğru kıvrılıp tam açılamaz)
Duyu semptomları çoğu zaman ilk sinyal. Yani henüz kas erimesi başlamadan, parmaklardaki uyuşmalar ciddiye alınırsa, süreç geri döndürülebiliyor. Bizce işin güzel tarafı da bu; erken fark ederseniz, el fonksiyonlarınızı büyük oranda korumak mümkün.
Ulnar sinir sıkışmasını diğer problemlerden ayıran kritik ipuçları
El uyuşması deyince akla sadece karpal tünel sendromu gelmemeli. Karpal tünelde başparmak, işaret ve orta parmak etkilenirken, ulnar sinir sıkışmasında tablo bambaşkadır. Kısaca:
- Uyuşma özellikle serçe ve yüzük parmakta ise,
- Başparmak ve işaret parmağı genelde normal ise,
- El sırtında hissizlik yok ama avuç içi tarafında sorun daha belirgin ise,
Bu durumda akla ilk gelmesi gereken durumlardan biri Guyon kanalı düzeyinde ulnar sinir sıkışması olmalıdır. Tabii ki kesin tanı için muayene ve tetkik şart; ama kişi kendinde bu ayırıcı işaretleri fark ettiğinde doktora gitme motivasyonu artıyor.
ulnar sinir sıkışması tedavisi nasıl planlanır?
Tedaviyi planlarken, bizce üç temel soruya yanıt vermek gerekiyor:
- Siniri sıkan net bir kitle (örneğin gangliyon kisti) var mı?
- Sinir sıkışma süresi ne kadar uzun, kaslarda erime başlamış mı?
- Hastanın günlük yaşamı ne kadar etkilenmiş, mesleği ve hobileri neler?
Eğer görüntüleme yöntemlerinde (özellikle MR, ultrason) Guyon kanalı içinde sinire baskı yapan bir kist net şekilde görülüyorsa, bu durumda asıl çözüm çoğu zaman cerrahidir. Yani siniri sıkan yapıyı çıkarmadan, kalıcı bir rahatlama sağlamak zor olabilir. Ancak altta yatan açık bir kitle yoksa, erken dönemde ameliyatsız yöntemlerden ciddi fayda gören çok sayıda hasta vardır.
Ameliyatsız tedavi seçenekleri
Her vakayı tek tek değerlendirmek önemli ama genel olarak ameliyatsız yaklaşım şu başlıkları içerir:
- Dinlenme ve aktivite düzenleme: Siniri geren, el bileğine fazla yük bindiren hareketlerden kaçınmak, tekrarlayan aktiviteleri sınırlamak tedavinin temel taşıdır. Bisiklete uzun süre biniyorsanız, gidon tutuşunuzu değiştirmek veya özel yastıklı eldiven kullanmak bile fark yaratabilir.
- İlaç tedavisi: Doktorun uygun görmesi halinde, kısa süreli ağrı kesici veya antiinflamatuar ilaçlar şikayetleri hafifletebilir. Burada kendi kendine ilaç kullanımı yerine mutlaka hekim önerisi vurgulanmalı.
- Bilek ateli / bileklik kullanımı: Özellikle gece ve uzun süreli bilgisayar kullanımında, bileği nispeten nötr pozisyonda tutan ateller sinir üzerindeki baskıyı azaltabilir.
- Fizik tedavi ve egzersiz: Sinir mobilizasyon teknikleri, germe ve güçlendirme egzersizleri, postür eğitimi gibi uygulamalar, deneyimli bir fizyoterapist eşliğinde oldukça etkili olabilir.
- Kortizon enjeksiyonu: Ultrason eşliğinde Guyon kanalı çevresine yapılan kortizon enjeksiyonları, bölgedeki iltihabi süreci ve ödemi azaltarak sinirin rahatlamasına yardımcı olabilir.
Bizce ameliyatsız tedavide en kritik nokta, sabırlı olmak ve önerilen egzersizleri düzenli yapmak. Sinir dokusunun iyileşme hızı vücudun diğer yapıları kadar hızlı değildir; bu yüzden “iki günde mucize” beklemek gerçekçi olmaz.
ulnar sinir sıkışması ameliyatı ne zaman gündeme gelir?
Her hasta için ameliyat son seçenek midir? Tam olarak öyle değil ama genel yaklaşım şu şekilde:
- Ameliyatsız tedaviye rağmen şikayetler devam ediyorsa,
- EMG’de belirgin sinir hasarı ve iletim kaybı saptanıyorsa,
- El kaslarında gözle görülür erime (atrofi) başlamışsa,
- Görüntülemede sinire baskı yapan kist veya kitle net şekilde görülüyorsa,
Bu durumlarda cerrahi tedavi genellikle geciktirilmemelidir. Operasyonun ana hedefi, ulnar sinirin geçtiği Guyon kanalını rahatlatmak, siniri sıkan kist veya doku parçalarını temizlemek ve sinire yeniden geniş bir alan kazandırmaktır.
Ameliyat çoğunlukla el bileğinin iç tarafında yapılan 2–3 cm’lik bir kesi ile gerçekleştirilir. Bölgesel ya da genel anestezi tercih edilebilir. Cerrah, sinirin geçtiği tüneli dikkatle açar, siniri sıkan dokuları temizler ve sinirin serbestçe seyretmesini sağlar. Bizim gözlemimiz şu; uygun zamanda yapılan cerrahinin ardından hastaların büyük çoğunluğu, özellikle ağrı ve uyuşma açısından belirgin rahatlama yaşar.
Ameliyat sonrası iyileşme süreci: Ne beklemelisiniz?
Birçok hasta ameliyatın kendisinden çok, sonrasındaki süreci merak ediyor. “Ne kadar sürede iyileşirim, ne zaman işe dönerim, spor yapabilir miyim?” gibi sorular çok doğal. Genel çerçeveyi şöyle çizmek mümkün:
- İlk 1–2 hafta: El bileği yumuşak bir bandaj veya atel ile korunur. Dikişler genellikle 10–14. günlerde alınır. Bu dönemde gereksiz zorlamadan kaçınmak önemli.
- Hareketlere başlama: Dikişler alındıktan sonra parmak ve bilek hareketleri daha aktif hale getirilir. Doktorunuz veya fizyoterapistiniz size özel egzersizler gösterebilir.
- Sinir iyileşmesi: Uyuşma ve karıncalanmanın tamamen geçmesi sinir hasarının derecesine göre değişir. Sinir günde ortalama 1 mm kadar iyileşir; bu yüzden tam toparlanma birkaç ay hatta bazı ileri vakalarda 6 ayı bulabilir.
Burada küçük ama önemli bir nokta var: Eğer sinir çok uzun süre baskı altında kalmışsa, yani kaslarda ciddi erime ve kalıcı hasar varsa, ameliyat sonrası bile tüm fonksiyonlar yüzde yüz geri dönmeyebilir. Bu yüzden “nasıl olsa ameliyat var, bekleyeyim” demek, sinir dokusu için riskli bir bakış açısıdır. Bizce şüphe varsa, erken değerlendirme her zaman daha güvenli.
Fizik tedavi ve egzersiz: ulnar sinir sıkışması nasıl iyileşir sorusunun pratik yanıtı
Açıkçası ameliyat olsun ya da olmasın, tedavinin sürdürülebilir kısmı fizik tedavi ve egzersizdir. Çünkü siz günlük hayatınıza nasıl devam ederseniz, sinir o kadar korunur veya tekrar zorlanır. Peki hangi tür egzersizlerden bahsediyoruz?
Germe egzersizleri
Bu egzersizler, sinir ve çevre dokuların nazikçe gerilerek kayganlığının artırılmasını hedefler. Sinir “mobilizasyonu” olarak da adlandırılan bu çalışmalar, deneyimli fizyoterapistler tarafından gösterildiğinde çok daha güvenli ve etkilidir. Yanlış açıda agresif germe, tam tersi etki yapabilir; o yüzden internette rastgele video izleyip uygulamaktan kaçınmakta fayda var.
Güçlendirme egzersizleri
Ulnar sinir sıkışmasında en fazla etkilenen kaslar, elin iç kısmındaki ince kaslardır. Tutma, sıkma, parmakları yanlara açma, küçük objelerle çalışma gibi hareketlerle bu kaslar kademeli olarak güçlendirilir. Fazla yüklenmeden, yavaş ama düzenli bir artışla ilerlemek en doğrusu.
Postür ve ergonomi eğitimi
Bazı hastalarda, yalnızca bilgisayar başındaki pozisyonu düzeltmek bile şikayetlerde ciddi azalma sağlayabiliyor. Bileğin sürekli sert masa kenarına dayanması, klavye ve mouse’un bileği zorlayan şekilde yerleşmiş olması, kol desteğinin olmaması… Bunların hepsi uzun vadede siniri yoran detaylar. Bu yüzden çalışma ortamınızın ergonomisini gözden geçirmek tedavinin kalıcı etkisi için çok önemli.
Tanıda kullanılan yöntemler: EMG, görüntüleme ve muayene
“Doktor bu tanıyı nasıl koyacak?” diye merak ediyorsanız, süreci kabaca şöyle özetleyebiliriz:
- Ayrıntılı muayene: Doktorunuz; uyuşmanın hangi parmaklarda olduğunu, el kaslarınızın gücünü, reflekslerinizi, hassasiyet bölgelerini değerlendirir. Guyon kanalı üzerine bastırıldığında veya o bölgede “Tinel testi” uygulandığında, parmaklara yayılan elektriklenme hissi tipiktir.
- EMG (Elektromiyografi) ve sinir iletim çalışmaları: Sinirin ne kadar sağlıklı iletim yaptığı, sıkışmanın seviyesi ve şiddeti bu testle ortaya konur. Ayrıca sinir dirsek seviyesinde mi yoksa bilekte mi sıkışmış, ayrımı da EMG ile netleşir.
- Görüntüleme yöntemleri: Ultrason veya MR ile Guyon kanalı içinde kist, kitle, damar anormalliği gibi yapısal sebepler araştırılır. Özellikle ameliyat planlanıyorsa, bu görüntüler cerraha yol gösterici olur.
Bizce bu sürecin en güzel yanı, çoğu zaman tanının net olarak konabilmesi. Yani “acaba mı” arada kalma hali yerine, elinizin neden uyuştuğunu bilmek bile birçok kişiye psikolojik olarak iyi geliyor.
ulnar sinir sıkışması nasıl iyileşir? Gerçekçi beklentiler
İyileşme kavramı biraz kişiden kişiye değişiyor. Bazı hastalar için tamamen şikayetsiz olmak “iyileşme” demekken, bazıları için ağrının hafiflemesi ve günlük işleri eskisi kadar zorlanmadan yapabilmek yeterli olabiliyor. Yine de genel çerçeve şöyle:
- Erken dönemde fark edilen ve sadece hafif duyu belirtileri olan hastalar, çoğunlukla ameliyatsız yöntemlerle çok iyi yanıt alabiliyor.
- Sinir üzerinde baskı uzun süredir devam ediyorsa, tedavi sonrası bile hafif bir uyuşukluk hissi kalıcı olabiliyor.
- Kas erimesi gelişmiş ileri vakalarda, operasyon sonrası belirgin düzelme olsa bile, el hiçbir zaman “hiç hastalanmamış” hale gelmeyebilir.
Önemli olan; gerçekçi beklentiyle yola çıkmak, hekimin önerilerini dikkatle uygulamak ve sabırlı olmak. Bizce sinir dokusu için sabır, tedavinin ayrılmaz parçası.
Hangi doktora başvurmalısınız? ulnar sinir sıkışması hangi doktor bakar?
Bu konuda en sık başvurulan branşlar ortopedi ve travmatoloji, el cerrahisi ve nöroloji bölümleridir. Ortopedi uzmanları ve el cerrahları, sinir sıkışmasının cerrahi yönüyle; nörologlar ise özellikle EMG ve sinir iletim çalışmalarıyla sürece katkı sağlar. İdeal olan, bu branşların gerektiğinde birlikte değerlendirme yapmasıdır.
Kendi kendinize “Bir süre daha izleyeyim, nasıl olsa geçer” diye düşünmek insanın doğasında var; ama elin ince işlevleri söz konusu olduğunda erken tanı ve müdahalenin çok daha değerli olduğunu unutmamak lazım.
ulnar sinir sıkışması tedavisi ile yaşam tarzı arasındaki ilişki
Sadece ameliyat ya da ilaçla bu işin tamamen çözüleceğini düşünmek pek gerçekçi değil. Evet, cerrahi siniri rahatlatır, ödem tedavileri şikayetleri azaltır ama siz günlük hayatta aynı zorlayıcı hareketlere devam ederseniz, sinir yeniden rahatsız olabilir. O yüzden:
- Çalışma masanızı ve el bileği pozisyonunuzu gözden geçirin.
- Uzun süre aynı pozisyonda kalmayın, ara ara esneme molaları verin.
- Bisiklet, motor veya direksiyon başında uzun kalıyorsanız, el pozisyonunuzu sık sık değiştirin.
- El bileğini sert yüzeylere yaslamamaya özen gösterin.
Bizce küçük gibi görünen bu alışkanlık değişiklikleri, tedavinin kalıcılığı açısından en az medikal müdahaleler kadar önemli.
ulnar sinir sıkışması kendiliğinden geçer mi?
Bu soru çok sık geliyor ve dürüst olmak gerekirse cevap “duruma göre değişir”. Eğer sinir sadece hafif ve kısa süreli bir baskıya maruz kalmışsa, aktivitelerin düzenlenmesi ve basit önlemlerle şikayetler belirgin ölçüde azalabilir. Ama:
- Uyuşmalar aylarca sürüyorsa,
- Geceleri uykudan uyandıracak seviyedeyse,
- Elinizde güç kaybı başladıysa,
“Nasıl olsa geçer” diyerek beklemek, sinirde geri dönüşü zor hasarlara kapı aralayabilir. Yani evet, bazı hafif vakalar kendiliğinden toparlasa bile, bunu ancak bir uzman değerlendirmesiyle güvenle söylemek mümkün olur. Bizce en mantıklısı, şikayetleriniz 2–3 haftadan uzun sürüyorsa bir uzmana görünmektir.
Son söz: Elinizin sesini hafife almayın
Özetle; ulnar sinir sıkışması sebebi çoğu zaman günlük hayatta fark etmeden yaptığımız tekrar eden hareketler, el bileğine binen sürekli yük ve bazen de kist gibi yapısal problemlerdir. ulnar sinir sıkışması neden olur, ulnar sinir sıkışması nasıl anlaşılır, hangi belirtilerde doktora başvurmak gerekir, ulnar sinir sıkışması ameliyatı ne zaman şart olur gibi soruların cevabını bilmek, hem kendi sağlığınız hem de sevdikleriniz için büyük avantaj sağlar.
Eğer siz de son dönemde elinizin küçük ve yüzük parmak tarafında uyuşma, karıncalanma, güç kaybı, kavrama zorluğu gibi şikayetler fark ediyorsanız, bunu “basit bir yorgunluk” diye geçiştirmeyin. Bizce en doğrusu, alanında deneyimli bir ortopedi veya el cerrahisi uzmanına başvurup detaylı muayene ve gerekiyorsa EMG değerlendirmesi yaptırmaktır. Böylece ulnar sinir sıkışması tedavisi için en uygun yöntemleri zamanında planlayabilir, ileride oluşabilecek kalıcı hasar riskini en aza indirebilirsiniz. Daha fazla bilgi ve uzman görüşü için ziyaret edebileceğiniz adres: https://www.utkuerdemozer.com/
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?


